Başlıktaki sözün doğruluğu tartışılmazdır.İnsan hayatta pek çok şeyle karşılaşır.Ve insan ne zamanki güllük gülistanlık bir hal üzeredir, etrafında pek çok insan bulunur.Ve fakat aynı insan bir sıkıntıya garkolur, neşesi kaçar, üzüntüye garkolursa, dost bildiği pek çok dost alır başını gider.Kalan da olur elbet ama kolayca sayılabilecek kadar azdır.Bunları neden yazıyorum, bi tecrübe sabit de ondan yazıyorum.
Aşağıdaki anlatı alıntıdır, okumanızı tavsiye ederim.
"Eskiden “kıyafetname” kitapları yazılırdı... Şimdiki burç kitapları gibi yaygındı bunlar... Oku, sonra insanın boyuna, yüzüne, ellerine ve sair azalarına bak, karakterini, mizacını, ahlakını anla... Adamın biri böyle bir kitap okuyormuş mum ışığında... Asırlar öncesi, ne elektrik var ne de lamba...
Önündeki sayfada bir cümle görmüş: “Kimin ki boyu uzundur ve dahi sakalı dahi uzundur, o adamın ahmaklığında şüphe olunmaya.”
Adam kendini düşünmüş hemen, boyu gayet uzunmuş, sakalı da göbeğine dek uzanıyormuş... Kim ister ahmak sınıfına girmeyi... Düşünmüş, boyunu kısaltamaz ya... “Sakalımı kısaltayım bari” demiş...
Nerde o zaman el altında makas... Kolay yoldan halletmek istemiş meseleyi, yanındaki mumu almış, sakalını kavramış, fazlasını yakmakmış niyeti... Ateş temas eder etmez parlamış sakal... Eli yanmış adamın... Ateş sakalını, bıyığını, kaşlarını, kirpiklerini ta saçlarına varıncaya dek bütün kıllarını yakmış... Ütülmüş kelleye dönmüş adam...
Can havliyle kaleme sarılmış o zaman... Kitabın başına oturmuş... Okunan kitabın yanına şerh yazmak âdeti varmış eskiden, okuduklarıyla ilgili bir fikri ya da deneyimi olanlar sayfa kenarına yazarlarmış notlarını... Adam, ahmak tasviri yapan cümlenin yanına şu şerhi yazmış, altını mühürlemiş:
"El hak doğrudur, bi't-tecrübe sabittir!"
Uzun lafın kısası dostlar insan oğlu çiğ süt emmiştir, kimseye güvenmeyin, ne demişler insana yaslanırsın insan ölür, ağaca yaslanırsın ağaç kurur.
Siz eşeğinizi her zaman sağlam kazığa bağlayın, sonra el türkü söyleye söyleye aramasın..
İşinizi sağlam yapın, açık kapı bırakmayın..Benden söylemesi..
25 Temmuz 2012 Çarşamba
20 Temmuz 2012 Cuma
YEPYENI Lancome HYPNOSE STAR MASCARA BETTY BOOP ILE
Lancôme
Hypnôse Star
Lancôme cazibeyi yeniden yaratıyor…
Lancôme, tartışılmaz mascara lideri iki ikon ismi bir araya getirerek cazibeyi tekrar gözler önüne seriyor: Betty Boop ve Daria Werbowy. Betty Boop’nun afacan gözleri ve şehveti, günümüzün ruhu olan kendinden emin kadınsılığı ile ön plana çıkan Daria Werbowy ile muhteşem şekilde birleşiyor. Geçmişin “vintage” cazibesi günümüzün cazibesi ile birleşiyor.
30’lardaki filmlerin kodlarından esinlenerek, Lancôme günümüzün büyüsünü ve cazibesini yaratıyor: derin, yoğun ve gizemli gözler. Farkedilmemesi imkansız ve dikkatleri üzerine çeken bir kadınsılık.
Maskaraların STARI!
Star kıvrımlar pullu bir mücevher kutusu içerisinde gizli. Tam anlamıyla büyüleyici ilk etki. Lancôme maskaraların STARI ile tamamiyle bir kırmızı halı bakışı yaratıyor.
İnanılmaz derecede seksi bir fırça
“Sinema” gözler için üç farklı özellik:
· “Siyah elmas (Black Diamond)” gözler
· Yoğun ve cazibeli hacim
· Seksi kıvrımlar
Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 72 TL
8 Temmuz 2012 Pazar
Pudra Şekerli Halka
Bugün küçük oğlumla yine mutfağa girdik..Yemek tarifi dergilerinden Emine Beder'den Pudra Şekerli Halka'yı seçtik, ben zaten onu mutlaka yapma niyetindeydim, iyi ki seçmişiz.Ben küçüklüğümden beri bi dünya değişik tarifi denemiş bir insan olarak yüzde yüz beğendiğim tarifler sayılıdır, işte bu tarif de onların içinde yerini aldı..Yapması da çok pratik..Tadı da harikulâde..
Malzemeler=
8 kişilik Kızartmak için:
1 ad. yumurta Sıvıyağ
1 kahve fincanı sıvıyağ Üzerine:
1 kahve fincanı yoğurt Pudraşekeri
1 paket kabartma tozu
11-12 kahve fincanı un
Yapılışı=
Hamur yoğuracağınız kaba yumurta,yoğurt,sıvıyağı alalım.İyice karıştıralım.Unu azar azar ilave ederek kabartma tozunu da katıp kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim.Hamuru 20 dakika dinlendirelim.Yumurta iriliğinde parçalar koparıp, elimizde yuvarlayalım.Her bir bezeyi mantı yufkası kalınlığında açalım.Yufkadan 2 parmak kalınlığında uzun şeritler keselim.Şeritleri iki ucundan ters yönlere bükelim ve sonra şeritlerin her birine kendi etrafında döndürerek yuvarlak bir şekil verelim.Kızgın sıvıyağda kızartalım.Delikli kepçe ile yağdan çıkartalım.Fazla yağı süzmek için kağıt mutfak havlusunun üzerinde bekletelim.Soğutmadan üzerine pudra şekeri serpelim.servis yapalım.
Şekle bağlı kalmak zorunda değilsiniz hamuru açmadan elinizde de şekiller verebilirsiniz.Benim oğlum 7 yaşında dolayısıyla o da eliyle şekil verdi, ama şekiller çok kötü oldu, olsun yavrumun şevki kırılmasın..Kızartma işini de ben üstlendim.Un katmadan önceki karıştırma işlemini de o yaptı, hamuru ben yoğurdum..
Deneyenlere afiyet olsun beğeneceğinizi umarak..
Deneyenlere afiyet olsun beğeneceğinizi umarak..
6 Temmuz 2012 Cuma
Balıkesir Sarımsaklı / Akçay tatilimiz (1)
2 haftalık tatilim neredeyse bitmek üzere...Bloga da yazma fırsatını ancak yakaladım.Bu defa rotamızı eşimin isteği üzerine Balıkesir sarımsaklı ve Akçay' a çevirdik..İyi de yapmışız çok güzel günler geçirdik oralarda..Tatilin ilk günü Bursa'ya uğradık orada bir gece kalıp, öğleye doğru Sarımsaklı'ya doğru yol aldık, eşim, ben ve iki oğlumla birlikte..
Bu mağaza sanırım Bursa' da Anatolium AVM'de idi..
Aşağıdaki Özdilek mağazası da Bursa Özdilek AVM' de..
Önde Özdilek, arkada Hilton:)
Eşim araba kullandığı için ben de yol boyunca kah gazete okudum, kah foto çektim..
İşte Sarımsaklı plajı..Denizi harika hakikaten eğer tatile gitmeyi düşünürseniz en başta tavsiye edeceğim yer olur..Yavrucanlarım bayıldı bayıldı..
Bir firmanın reklam müziği eşliğinde herkes coşturuyordu, bu mavili teyzoş da..
Oğulcan burada nereye bakıyordu acaba? Yakası da ayakta yafrumun:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
UNUTMA
Öleceğimiz son günden bugüne bir perspektifle bakacak olsaydık,kararlarımız çok farklı olurdu.(Leadbeater)