24 Ocak 2010 Pazar

Müşterek dedemiz suya küsmüş, haberim yoktu.



                                        

 Günlerden bir gün gökyüzünde görev sırası küçük aya gelmiş,ama onun canı hiç de görev yapmak istemiyormuş.Annesine sen yap demiş,annesi ise hamur yoğuruyormuş. Bizimki hiç istifini bozmamış,annesi onu bir çok defa uyarmış görevinin başına diye,ama değişen bir şey olmamış.

En sonunda hayli sinirlenen anne Ay hamurun başından kalkmış ve hamurlu ellerini yavru Ay' ın yüzüne sürmüş. Yavru Ay suya "haydi bana yardım et de yüzümü temizleyelim" demiş. Su anne Ay' ın kendisine kızacağını düşünerek yardım teklifini reddetmiş.

Meğer o gün bugün Ay  dedemiz suya dargınmış..Ayın yüzündeki harelerin ise annesinin yüzüne sürdüğü hamur lekeleri olduğu söylenir.(Hikaye tam olarak böyle miydi bilemiyorum)

Kıssadan hisse:Bir bağyan kişisi dünyanın uydusu AY da olsa görülen o ki karnından sıpa,belki sırtından sopa ve elinden hamur eksik olmuyor.Biz bu gibi duruma bazen batsın bu dünya deriz, onlar batsın bu AY mı derler ki..

2 yorum:

  1. Ahahah senin hisse en doğrusu aynen bacım ya :)

    YanıtlaSil
  2. He ya Stil Direktörü, bu açıdan bakarsaksa iki oğlum var,ezen olacaklar, kızım olsaydı ezilen olacaktı..Aha aha aha...

    YanıtlaSil

☼ Reyhan'a Yorum Bildir ☼

UNUTMA

Öleceğimiz son günden bugüne bir perspektifle bakacak olsaydık,kararlarımız çok farklı olurdu.(Leadbeater)