30 Nisan 2010 Cuma

Şişşşt, KANKA gün bizimmişşş..

Kankası bak bugün bizim, yani DÜNYANIN KANKALAR GÜNÜYMÜŞ..Haydi yamacıma gel de kutlayak.

Hani çocukluğumuzda 23 Nisan şenliklerini izler idik TRT1 de.Çocuklardan biri elini beline kor, ötekisi de elini beline koyan çocuğun o üçgen hale gelen elinin içinden çapraz elini geçirir kendi beline kor, bir tur döner,sonra el değişir haydeeee bir tur daha döner..İşte bunu yapacik. Kankam benim, anlatımı uzun ammmaaa yapımı kolay looo.. 

NOT:Bugün yeni kankalar edinmek için de fevkinin de fevkindesi bir gün, zira gelecek yıl bugün bugünki kankanla DÜNYA KANKALAR GÜNÜNDE 1.Kankalık yılını kutlaycannnn..Ne şeker dimiiiii!.....

22 Nisan 2010 Perşembe

Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan



Neşe doluyor insan..

Puhahahah asıl neşe dolacak olan meleklerim uyudu, ben de 23 nisanın ilk dakikalarında kendim kendime neşe doluyorumm..

Amannn aslında neşem de yok ya..Faydasız dünyada yamacımda candan bir dost yok,uzaklarda herkes..

İyi insanların sayısı da çok değil be kardeşim..Yoksa sahiden iyi atlara binip gitti mi iyi insanlar..Leyyynnn beni de götüreydiniz ya giderkene..Özledim be BİR İYİ İNSANLA YÜZ YÜZE KONUŞMAYI..

Vaktinde bir Gülüzar ninem var idi..Nineydi ama aslında arkadaştı bize..Ne zaman bunalsak ona koşardık..Bakmadı çocukları, inşaat halindeki bir evin bir odasında tek başına bıraktılar..Yatalaktı zati kendisi, o bu bakardı..Ama azımsanacak kadar değildi bakanı, senden benden iyiydi belki de..Kapısı boş kalmazdı..Ahhhh.Göçtü gitti o da..Allah rahmet eylesin..

Ne güzel şeyler anlatırdı ..Ben okumuş , o okumamıştı ama, tersine dönerdi o konuşunca..BEN GÜLÜZAR NİNEMİ ÇOK ÖZLEDİM BEEEE...Olsaydı da iki lafın belini kırsaydıkkk...GÜLÜZAR NİNEEEEEEE.. DUYUN MU BENİİİİİİ...

ANLADIM BEN DERDİMİ, BİR CAN DOSTA ACIKTIM BENNNNNN...AÇIM BU BAĞLAMDA ULEYYNNNNNNN...

HA NERDE KALDIKDI?  BUGÜN 23 NİSANDI, NEŞE DOLUYOR İNSANDIIII...

Mühim Fikirli olmamdan sebep gelen DOMESTOSUM HİJYENİKİM LEKE ÇIKARICIM


Evet sayın okur bu blog sahibesi Fikri Mühimsenen sıradışı insanlar güruhunun bir üyesidir..Ve bu üyelik ona beraberinde pek çok sürprizi de getirmektedir.Şu üç günlük dünyada baki kalan bir kaç şeyden biridir FİKİR babında MÜHİMSENMEK..ÖNEMSENMEK..Ve tabii bunu da önemli bir görev bilinci içinde yerine getirmek..

FİKRİMÜHİM oluşumundan bihaber olabilirsin sevgili okur..Hiçççç MÜHİM degillllll..Şimdi ben sana anlatacağım..Aklın yatar ise e-mailini bana göndereceksin,davet yollayacağım, üye olacaksın..Önemsenmenin dayanılmaz hafifliğini sürprizlerle birlikte yaşayacakasınnnn..Bana dua edeceksin, seveceksin sen bu işi...

Şimdi bak canım..FİKRİMÜHİM=

•Türkiye’nin ilk ve tek Ağızdan Ağıza Pazarlama / WOMM (Word of Mouth Marketing) hareketidir.

•Markaları yönlendirme gücünü bizzat tüketiciye veren bir pazarlama devrimidir.

•Günlük hayata ve bu hayatın ayrılmaz bir parçası olan sohbetlere yepyeni bir anlam ve misyon yükleyen benzersiz bir oluşumdur.

•Tüketiciye üreticiyi etkileme şansı veren; ürün, hizmet ve reklamlara “ben de varım” diye haykırma olanağı tanıyan emsalsiz bir fırsattır.

•Fikirlerinizin; gazete ve televizyonlarda gördüğünüz iş adamlarına, yöneticilere ve CEO’lara kadar ulaşmasını ve onlar tarafından mühimsenmesini sağlayan bir iletişim platformudur.

•Günlük yaşamda kullandığınız ya da tecrübe sahibi olduğunuz ürün ve hizmetler hakkında yaptığınız konuşmaların, uçup gitmek şöyle dursun, markaları yönlendirecek kadar güçlü hale geldiği bir sanal ortamdır.

•Şeffaflığı, dürüstlüğü ve interaktif iletişimi esas alan, mühim fikirli insanların gönüllü marka temsilciliği üzerine kurulu, renkli bir web sitesidir.

GELELİİMMM Bana FİKRİMDEN MÜHİMİMDEN gelen başlıkta da belirttiğim üzere DOMESTOSUM HİJYENİKİM LEKE ÇIKARICIM' a..

Haaa unutmadan deyim Bir FikriMühim' e gelen paketler öyle sıradan olur mu heçç..İlgili firma ve Fikri Mühim işbirliğiyle özenle hazırlanır her bir paket..FikriMühim kokusunu alırsınız her bir pakette..

İşte aşağıdaki resimlerde görüyorsun gelen paketimi..Şimdi haksız mıyım yazdıklarımda..

 


Seninle birlikte Domestos Hijyenik Leke Çıkarıcı sayesinde Lekeleri ve bakterileri aynı anda yok etmenin sırlarını öğreneceğiz çıkacağımız yolculukta..Bu Domestos Hijyenik Leke Çıkarıcı var ya öyle böyle değillll..Çok marifetli..Hem leke çıkaran hem de lekelerde yuvalanan bakterileri yok eden bir güç var bunda..

FikriMühim sitesinde "Domestos Hijyenik Leke Çıkarıcı, o bildiğiniz leke çıkarıcılardan biri değil. Bu ürünün sırrı, bir taraftan en inatçı lekeleri sökerken, diğer taraftan da bu lekelerden oluşabilecek bakterileri yok edebilmesinde saklı. Sıradan bir lekenin 2 günde onbinlerce bakteriye ev sahipliği yapabileceğini hatırlarsak, Domestos Hijyenik Leke Çıkarıcı, başta çocuklar olmak üzere evde yaşayan herkesin sağlığını korumada size çok önemli bir avantaj sağlayacak. " diyor..

Eh bakalım, Deneyelim, sonucu paylaşalım..Hijyen içinde kalalım..Bakteriler de GELDİKLERİ GİBİ GİTSİNLER....

21 Nisan 2010 Çarşamba

Bir Kadın Neden Doğurmalı?

Bu soruya kah espritüel, kah duygusal bensel cevaplar:

1-Bebeği doğar doğmaz kucağına alıp, ona baktığında hissedebileceği şeyleri asla başka bir şeyde hissedemeyeceği için,

2-Annesinin kıymetini anlamak için,

3-Yavrusunu korumak adına nasıl aslan kesilebileceğini görmek için,

4-Yavrusunu eleyip belemek için,

5-Bir bebeğe sütünü emdikten sonra pişmiş kelle gibi sırıtmanın ne kadar yakıştığını görmek için,(bu kısım yemekhanede yemek yerken aklıma geldi,çok komik buldum, kendi kendime güldüm, hakkımda ne düşünüldüğünü umruma sallamadım)

6-Canı tam da burnundayken bebişinin "Anneciğim , bu gün ne kadar da güzelsin!" demesiyle canının burnundan çekildiği anı yaşamak için,

7-Kocasına ve kaynanasıgillere kızdığında hıncını alabileceği en az bir çocuğun halühazırda bulunması için..

8-Gece uyurken minik ayaklının  kendi odasından yastığını alarak annesinin odasına girip usulca yanına kıvrıldığındaki kalp atışını canına sokmak için..

9-Çocuğuna babası dahi olsa kimsenin kızmasına tahammül edemeyerek avazı çıktığı kadar "Bu çocuğu ben doğurdum arkadaş!...Benden başka kimse ona kızamaz" diye bağırabilmek için..

10-"Evlatcım bak ben seni 9 ay bilemedin 9 ay 10 gün karnımda taşıdım ona göre " diyebilmek için..

11-Elinde bir tabak çocuğunun peşinde bir lokma yedirebilmek adına dört dönmek için..

12-Bebeğinin kokusunu layıkıyla yegane hissedecek kişi olmak için.

13-Erkek çocuksa gelinine kaynana olmak için

14-Kız çocuksa damatcığına anne olmak için

15-Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim diyebileceği birinin olması için

16-Can içinde bir can taşımanın dayanılmaz güzelliğini yaşamak için

20 Nisan 2010 Salı

Sizin hiç böyle bir dostunuz oldu mu?

Daima düşünceliydi.Susması konuşmasından uzun sürerdi.Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı.

Dünya işleri için hiç kızmazdı. Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.

Kötü söz söylemezdi.

Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı.

Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi.

Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmez, çok konuşmaz, boş şeylerle uğraşmazdı.

Umanı, umutsuzluğa düşürmezdi.

Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.

Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ne de ayıplardı. Kimsenin kusurunu araştırmazdı. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.

Âdet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı. Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.

Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.

Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi.

Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.

Her zaman ağırbaşlıydı.

Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı.

Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.

Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; Ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükûnetle rahatça yürürdü.

Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.

Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!"

Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir hâletle dururdu.

Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi. Yemek seçmez, önüne ne konulursa yerdi.

Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.

Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.

Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi: "İlâhî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım."

Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşadı.

Sizin hiç böyle bir dostunuz oldu mu?

Aslında böyle bir dostumuz var; ki o, iki cihanda Efendimiz Muhammed Mustafa'dır (S.a.v).

Bana bu mail geldi iyi ki geldi..İyi geldi...KUTLU DOĞUM HAFTANIZ KUTLU OLSUN..KARŞILIKSIZ CANDAN NİCE DOSTLARINIZ OLSUN...

16 Nisan 2010 Cuma

Demirsoy Mücevher' den hediyelerim geldi..

Demirsoy Mücevher' den Kadınlar günü çekilişinde kazananlardan biri de bendim..Hediyelerim geldi sonunda...Teşekkürler Demirsoy mücevher..Hediyelerim çekilişte verilecek olanlardan farklı ama ben çok beğendim...





13 Nisan 2010 Salı

Ayy ben bu bebişi 5 yıl önce bugün İYİ Kİ DOĞURDUM !




Evlendim ve hemen o yıl ilk bebeğimi kucağıma almıştımmm..Yaşım küçük olmasa da daha ben kendim annemin bebeğiydimm..Nasıl büyütecektim bu bebeği...Hatta kırkı çıktığı gün şiddetli ishal ve kusma nedeniyle bebem hastaneye yattıydı da ben başında ağlar ağlar, doktoru "Ya bebek bu annen seni nasıl büyütecek?" dediydiii..Ahhh Tohtur Bey o anne onu büyüttü de bak 2. yi de bugün itibarıyle 5 yaşına getirdi...



Ne yalan söyleyim kendimi hep tek çocukla şartlandırdımdı..Hatta evde bebekle ilgili heç bişi bırakmadımdı, dağıttımdı ne varsa, bir kaç hatıra parçası hariççç..Amma gel gör ki eşim beni bana bırakmadı..Tutturdu da tutturdu 2. çocuk istirem deyuuuu..Ayyy resmen bunalıma girdimdi..Ne 2. çocuğuydu o zamanlar fikriyatımmm..Amanıınn ne bunalımdı o öleeee..İşyerinde arkadaşlar da çok uğraştıydı, eşimle aynı kafadandılar...Hakkım yokmuş bebeğimi kardeşsiz bırakmaya..



Tam 3 ay bunalım gezdim ben yinedeee..En son yaşı benimle aynı ama çok genç yaşta evlenmiş ve halen tüm tedavilerine rağmen çocuğu olmayan iş arkadaşım bana ağlayarak "Lütfen doğur bir tane daha, bu şans sana verilmişken..Gör bak asla pişman olmayacaksın..O şansın verilmediği kişilere bak, değerlendir bunu..Kardeşi olmalı oğlunun mutlaka.."  dedi.



Sadede gelecek olursak, taaaa doğduğu günden bugüne dünya tatlısı olmaktan hiç vazgeçmemiş oğluşummm bugünnnnnnn 5 YAŞINDA...DAHA NİCE DÜNYA TATLISI YAŞLAR GELSİN BENİM BEBEĞİME, daima mutlu, daima sağlıklı, daima başarılı ve her daim huzurlu olsunnnn...

Dolce & Gabbana MISS SICILY çanta benim olmalı..!

Sevdim arkadaş bu çantayı...Bir gün benim olur elbetttt..


12 Nisan 2010 Pazartesi

Saltywasher ve Fixos ikilisi harika


Bir süredir kullanmakta olduğum Saltysardine firmasının ürünü olan Saltywasher çamaşır makinesi deterjanının çamaşırlarımdaki Muhteşem limon kokusuna bayıldım...Ürün sıvı olduğu için çamaşırlarımda deterjan kalıntısı bırakmaması da ayrıca hoşnut olduğum bir durum oldu.. Bu üründeki tüm maddelerin, doğada biyolojik olarak zararsız maddelere dönüşebilir olması da sağlık açısından bana güven veriyor..

Firmanın bir diğer ürünü olan Fixos ise Tüm Çamaşırları renk ayrımı yapmadan bir seferde yıkayabilme imkanı vermekte, su ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Boyalı su kanala atılmadığından çevre dostudur. Sağlığınızı etkileyecek hiçbir zararlı kimyasal madde içermez.  %100 doğaldır. Daha ne olsun değil mi?

Her iki ürün de benden tam puan aldı..Kullanmaya devam..

Shelax' la tanıştınız mı?




Bir süre önce Shelax  ' tan denemem için yukarıdaki ürünler gelmişti..Gecikmiş olaraktan kendilerine teşekkür ediyorum...Artık bahara girdik, çizmeleri attığım şu günlerde ayakkabılarla çok sorun yaşarım ben, çözümü Shelax' ta arayacağım..Sonucu buradan paylaşırım...

Artık ayakkabılarınız vurmasın ve kaymasın derseniz sitedeki ürünleri inceleyin derim... 




Bihter Rexona reklamını hangi araya sıkıştırmış?



Bence iki araya bir dereye sıkıştırmış olma ihtimali yüksek..Misal Behlül' le Nihal' in nikahını basmak için arkasından atlı koştururcasına koşarkeneki araya Rexona reklamını sıkıştırmış olabilir...

Seslendirme öyle hızlı yapılmış ki, videoyu izlerken ruhumun bedenden ayrılmasına ramak kala bitti Allahtan çekimm..Bihter bu takır takır konuşması ile Rexona' yı beynime sıktı resmen..Hali hazırda Rexonam olsaydı o halet-i ruhiyye içinde tamamını kafama sıkacaktım...Ayrıcana ne o öle dünyanın Rexonasını sıktı...

Ayollll deodorant reklamı dediğin azıcık iç gıdıklayıcı, azıcık meksi olur ne bilim, biz böyle gördük..

Ben Rexona' nın yerinde olsamdı Behlül' ü de reklama katardım hazır Adnan kış uykusundaykene...Güzel olmaz mıydı mesela bir tango sahnesiyle ekranlarımızda boy boylayıp soy soylamaları...

Aman dikkat pudralıymış,kıyafetlerinizi koruyun, çıkmaz mazallahh...

11 Nisan 2010 Pazar

Dünyanın en güzel kadını ilan edildim...

Dün sevgili eşim çocuklarla birlikte otururken, "Dünyanın en güzel kadını kim?" diye sordu..Önce 5 yaşındaki minik kuzum Metem atıldı "Kim olacak tabii ki annem" dedi, akabi büyük oğluşum "Annem tabi ki dünyanın en güzel kadını " dedi. Babaları da "aferin, bildiniz 10 puan" dedi..Ayyy bu çocukları iyi ki de doğurmuşum..Yanii başka jüriye ne gerek var dimi?

Bakalım kaç yıl daha onların gözünde Dünyanın en güzel kadını olarak kalacağım? Sesinizi duyar gibiyim, onlar evlenince asla böyle olmayacak biliyorum..Bana bakın gelecekte gelinim olacak kızlar oğullarımı etkilemeyin 'Benim Annem Bir Melek'teki Bostancılı Kaynana Neriman kesilirim başınıza bilesizzzzz....


Breathe Right Burun Bantları





GlaxoSmithKline Bizim evde uykusunda aslanlar gibi kükreyen birinin olduğunu duymuş olmalı...Taaa oraya kadar gitti bence bu kükreme sesi...Ya da komşular rica etti "Allah rızası için şu komşuya da gönderin" deyu.:) Sevgili eşimin rahmetli babaannesi "Bir evde erkek olduğu nereden belli olacak, tabiiki horlamasından" derdi..Ammmaaa bu horlama sesine kafayı takarsanız yandınız, ebedi uyumak haram size..

Sadede gelecek olursak GlaxoSmithKline' dan çok şık bir kutu içinde sevimli hediyeler eşliğinde Breathe Right Burun Bantları geldi..Gelmekle ne iyi etti..Minik ve sevimli bir yastık ile göz bandı ne şirin dimi, kadifemsi ve rengi mavinin en çekici hali..

Burun bantlarını deneyeceğiz, neticeyi buraya yazacağız..

Breathe Right Burun Bantları ne işe yarar derseniz:

Uyku düzenini olumsuz yönde etkileyen horlama, kişilerin yeterli oksijen almasına engel oluyor. Bunun sonucunda, horlayan kişilerde gündüz saatlerinde uyuklama, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu şikayetleri görülüyor. Erkeklerin ve kilo problemi yaşayanların daha sık karşılaştığı bir sorun olan horlama, erişkin insanların yaklaşık % 20-25'inde görülüyor ve zamanla şiddeti artıyor.

GlaxoSmithKline Tüketici Sağlığı tarafından İngiltere’den ithal edilen ve ilaç içermeyen Breathe Right Burun Bantları, burun tıkanıklığında anında ve uzun süren rahatlama sağlıyor. Patentli esnek tasarımı ile burun derisini hassas biçimde yukarı doğru kaldıran Breathe Right, burun deliklerini dışa doğru çekerek geniz yolunu açıyor, böylelikle rahat ve sorunsuz nefes alınmasını sağlıyor. Horlamanın azalmasına, soğuk algınlığı veya alerjilere bağlı burun tıkanıklığında rahatlamaya yardımcı oluyor.

Burundan hava akışını ve nefes almayı kolaylaştırdığı klinik olarak kanıtlanan Breathe Right, burun kanallarının açılmasını % 40 oranında arttırırken burundan hava alımını % 31’e kadar yükseltiyor. Otururken % 80, yatarken ise % 50 oranında daha rahat nefes almanızı sağlıyor.

Horlayan kişilerin % 75’i Breathe Right kullandıktan sonra geceleri daha rahat nefes alıyor. Horlayan kişiler ve eşleri, uyku esnasında daha az hareket ediyor, daha az uyanıyor ve gün içinde yaşanılan uyuklama miktarı önemli oranda azalıyor.

Eczane, market ve kozmetik marketlerde satışa sunulan ve iki farklı boyu olan Breathe Right’ın bir paketinde 10 adet bant bulunuyor.

10 Nisan 2010 Cumartesi

My Makeup Story bana tema yaptıııııı...

Yeni temam nasıl arkadaşlar? Sevgili  My Makeup Story bloğunun cici sahibesi Cansu şu anki temayı yaptı bana...Çok teşekkür ederim Cansu' cummm...Emeğine sağlık...Bu güzel temayı daha yeni tanışmamıza rağmen hem de ücretsiz yaptığın için nasıl teşekkür etsem sana bilemiyorum...

Temama nazar boncukları da koymuşsun, Allah da seni korusun nazardan....Kocaman kocaman sevgiler benden sanaaaa...

9 Nisan 2010 Cuma

Dağ gibi Muzaffer Bey kör kurşunlara geldiii..



Acım böyükkk..Muzaffer, Kanal D' nin Hanım' ın Çiftliği dizisindeki nam-ı değer esen gürleyen Muzaffer' i geçen haftaki bölümde kör kurşunlara geldiydi..Bu akşam da mefta oldu..Ağladım  da ağladım arkadaş..En az Güllü kadar yanmışım .Seviyordum Muzaffer' i...Pek dizi izlemezdim ben son yıllarda ..Ammaaa  Muzaffer beni bu diziye mıhladıydı..Eşim de izlemez dizi pek, ama o da mıhlandıydı....

Ne izlicezzz biz şimdi...Aşkolsun Orhan Kemal ne istedindi Muzaffer' den...Ahh Mehmet ASLANTUĞ..ekranlar sensiz boş gelecek bana...Şöyleeeee bacına okkalı tarafından bir " HEMŞİREEEE" çekmen yetiyordu beee..O ne karizmaydı...Cümleten başımız sağolsunnnn..




5 Nisan 2010 Pazartesi

Bu blog sahibi ünden umudunu sonsuza dek kesmiştir

"Yirmisekiz yaşında üne ulaşmamış bir kişi, ünden umudunu sonsuza dek kesmelidir." demiş ya Rodolphe Töpffer..

İşte an itibarıyla beyninden de vurmuştur bu blog sahibini..

Getti güzelim yıllar ÜNSÜZ ÜNSÜZ..An itibarıyla vah bana vahlar bana..Nolcek şimdi..Haaa üç vakte kadar ünlü oldun oldun olamadın eyvahlar olsun sana...diyen de olmadı halen ammaaa...Yine de cızzzz etti içim, ne roman yazabildim, ne keman çalabildim,ne şarkı çığırabildim...

Hayat bu konuda amma da acımasız davrandı bana be ...Onca yıl geçti beyhude beyhude de bana mısın demedi...Bundan kelli hayat ben de sana acımasız olacam..Bakalım kim sağ kim selamet..Yandın ki ne yandın!....

Şaka bir yana siz halen ünlü olabilme yaşını doldurmadınızsa, acele edin bari....Sonra vah demek para etmez....Ben de istisna olmaya çabalıyacam söz:):):)

4 Nisan 2010 Pazar

Bastığın yer belki kralların kalbidir...

"Hangi meşhura kaldı ki dünya,


"Bastığın yer belki kralların kalbidir...

Gururlanma ey insan değmez,

İnsan neyin sahibidir?.."


Bu dörtlüğü bugün okudum, ne kadar etkileyici, ne kadar gerçek..ardında bırakacağın maddiyat için bitimsiz uğraşlar...Ne kadar boşşşş...Sahip olunan en güzel şey bir başkasının kalbi...Bu dünyadan göçtüğünde de senin için atabilecek olan tek şey= BİR BAŞKASININ KALBİ....Sahi ondan sizde kaç tane var?

İNSAN NEYİN SAHİBİDİR SAHİ?

1 Nisan 2010 Perşembe

Tuluyhan Uğurlu- Dünya Başkenti

Tuluyhan Uğurlu' nun sitesinde girişte yazan şu söz ise ne kadar da vurucu..

 "Bu ülkenin her alanda yaratıcı ruhlara ihtiyacı var,
 maymun ve papağanlara değil. Yeni şeyler söyleyebilmek

için kâinatın ritmini kalbinizin atışlarında hissetmelisiniz"

Ve aşağıdaki Dünya Başkenti resitali muhteşemmmm...Gözlerinizi kapatın ve dinleyin....


Tuluyhan UÄ�urlu- Dünya BaÅ�kenti / A World Capital Istanbul
Yükleyen Petite_plumes. - Yüksek çözünürlüklü video keyfini yaÅ�ayın!

Ahhhhh..Ne kadar da isterdim piyano çalabilmeyi....

Not:Stil Hocammmmm koş hele bak bloğuma video eklemeyi başardım, hadi gurur duy benle....

Anne-babamın trafik kazası ve trafikte siz

Dün akşam TV izlerken reklamda geçen "TRAFİKTE ÖNCE SİZ ÖRNEK OLUN ! DİĞERLERİNİN DE DEĞİŞTİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ" sloganı beni 3.5 yıl öncesine götürdü:

O gün sabah işe gelmiş her zamanki merkez ve şubelerimizin sabahki olağan arıza bildirimlerini alıyor, duruma göre personel yönlendiriyordum..Cep telefonum çaldı..Arayan kayınpederimdi.Zaten daha o dakikada anladım bir şey oldu..Çünkü Kayınpeder beni cepten pat diye aramaz, Biz akşamları evden görüşürüz genelde uzun uzun, tüm aile ile konuşuruz..Neyse "Kızım annen ve baban kaza geçirdi"..Tabii benim nutkum tutuldu.."İyiler, hastanedeler ufak tefek şeyler" dedi, ama beni tutabilene aşkolsun..

Hemen Abimi aradım, ama titremekten konuşamıyorum..İşyerinde arkadaş konuştu yerime, abim önemli değil diyor ama yok..Biraz kendime gelince abimle konuşabildimm...İyi diyor bana ama telaş içinde koşturduğu aşikar..Ben de dakka başı arıyom, meğer abicim her birini ayrı ayrı ameliyat edecek doktor peşinde koşuyormuş..Ablamı aradım, o da iyi sayılırlar diyor..Neyse apar topar eve gittim, ver elini memleket..

Anneciğimin kalçası kırılmış, ayağı çatlamıştı, tabi bir sürü ezik, morluklar..Babamın kaburgaları kırılmıştı..Acıdan bitap düşmüşlerdi.Ben ailenin tek okumuşu hastanenin 1. katında yatan annem ve 3. katında yatan babam arasında gidip gelirken inanır mısınız her defasında odaları bulamadım, oraya gir buraya gir ancak öyle bulabildim..Kafam dönmüştü resmen..Ziyaretçiler de hastaneye akın ediyordu..Babamın arabasını gören o arabadan sağ çıkmışlar ya şükür diyordu..Araba hurdaya dönmüştü, karşıdan gelen araba aşırı hız ile babamın arabasına çarpmış, savurmuş onları..sonradan ben de gördüm arabayı şu an bile gözümün önünde..

Anneciğim ameliyata alınacak ama şekeri, kolesterolü ve tansiyonunu düşüremiyorlar..Ameliyat sürekli erteleniyor, tabii kalçasının acısı da onu mahvediyor...3 gün sonra ancak ameliyat oldu annem..Ameliyattan çıktı, yoğun bakıma alındı..Çıkana kadar yüreğim hop oturdu hop kalktı..Ameliyat sonrası ise hemen hemen 1 yılda kalçasından rahat edebildi, platin koymuşlardı.Ameliyat sonrasında yaşadıklarından şeker hastalığının da etkisiyle çok sinirleri bozuldu..Hepimize kızıp durdu..1 ay sonra dediki ben istemeden size kızdım durdum, ancak kendime gelebildim,kusuruma bakmayın..Olur mu heç kusur annecik dedik..

Diğer yandan babam ameliyattan çıktı, öncesi ve sonrası çektiği acılardan gördüm gözyaşını..Hiç dayanamazdı zaten, grip falan olunca iğne vurunmamak için uyuma numarası yapardı da iğneci amca da uyuklardı başında..İşte iğneden korkan adam ne iğneler gördü..ameliyat sonrası ise korkunç bir alerji kapladı vucudunu, kıpırdayamıyor da yerinden...Velhasılllll o yaşta çok çektiler çok....

Siz de çekmeyin emi, ya da çektirmeyin...

"TRAFİKTE ÖNCE SİZ ÖRNEK OLUN ! DİĞERLERİNİN DE DEĞİŞTİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ"

Görürseniz de yazın bana....Kazadan uzak olmanız dileğiyle....

UNUTMA

Öleceğimiz son günden bugüne bir perspektifle bakacak olsaydık,kararlarımız çok farklı olurdu.(Leadbeater)