25 Ekim 2011 Salı

Kocaeli depreminde ben&Hiç değilse tarafım belli olur

17 ağustos depreminde 2 aylık evli idim..Karadeniz' in bağrından kopup eş işi nedeniyle evlenince Kocaeli' ye yerleştikdi..

Deprem gecesi ve günü nasıl sıcak vardı,resmen sıcak bulutu tarafından kaplanmıştık.Gece 01:00 da yatmış ve aşırı sıcaktan 02:00 da uyanmıştım, su içtim üzerimi incelttim, yattım..Sonra, sonra o korkunç gürültüye uyandım, bazıları anlamamış deprem olduğunu ben hemen anladım, eşime sarıldım, eşim resmen donmuş, şoka girmişti, eşimin üzerine doğru kapanmıştım, tavan üzerimize çökse bu şekilde eşimi koruyabilir miydim acaba? Elbise dolabının kapakları nasıl da bir açılıp bir kapanıyordu. Pencerelerde aynı şekilde. Sağ çıkabileceğime dair en ufak bir his duymadım o an..Ölecektik..Şehadet getirdim, gayri ihtiyari sesli söylemişim, eşim de beni takip etti..

Sonra durdu o korkunç ses, o korkunç gürültü..Eşim öylece yatıyordu, sessiz. Dışarı çıkmalıyız dedim. Karanlıktayız. Ona tarif ediyorum, kibrit şurada, artık fener neredeyse, bir bir yakıyor kibritleri, ben devam ediyorum,çorabın şurada, kotun burada, falan fistan..Tepeden tırnağa bir güzel giyiniyoruz.Dışarı çıkıyoruz, millet de bize mel mel bakıyor, zira üzerlerinde ne varsa kendilerini dışarı atmışlar, ben ise çantamı dahi takmışım koluma..Tam tekmiliz velhasıl.Aşkolsun, kimse de kapımızı tıklatmamış inerken, haydi boşaltın binayı diye..Tekrarlansa aynı sarsıntı, giyinik öleceğiz anlaşılan..

Dışarıda kimi arabasının içinde, kimi birbirine sokulmuş vaziyette..Van depreminde dondu eminim millet gece dışarıda..Zira bizler gündüz ve gecenin onca sıcağına rağmen, bir komşunun getirdiği battaniyeye sarındık..

Karşı komşu annesini zorla uyandırmış, kadıncağız o inanılmaz gürültüleri hiç duymamış..Yani duyamayan da oluyor.Kocasını da tam pencereden atlarken, yakalamış, bizi almadan nereye diye? .Deprem sonrası elan aklımda değil ismi, köşe yazarının biri de yazmıştı, kendimi dışarı atmışım gayriihtiyari, ne eşe, ne çocuğa bakmadan, günlerce eşimin dilinden kurtulamadım deyu..

Ceptelefonları ile bir yere ulaşılmıyordu, allahtan çantamda telefon kartı vardı, sahi o kartlar halen var mı?Hemen aradım memleketi, yaşıyoruz, hayattayız, dertlerimizle başbaşayız diye..Sonra bize maşallah tam tekmil giyinmişsiniz diye espri babında gülenler de aradılar benim kartımla, yaaaaa:)

Komşunun da kız kardeşi gelmişti Almanya' dan, deprem esnasında bileğini artık nereye sürttüyse kanatmış, veryansın ediyordu, niye kimse yok, nerede bu devlet diye? Arasak Almanya' yı anında uçak yollar, bugün hemen geri döneceğim, durmam burada diyordu..

Günağardı sonra, eşim de yavaş yavaş kendine geldi..Millet birer ikişer evlere girip altın vs.lerini almaya başladı.Şimdi yerinde yeller esen düğün takılarımızı ben de alacağım dedim eşime..Saçmalama dedi bana, ya ev yıkılırsa bir sarsıntı daha olup..Dinlemedim, Yarabbi ne paragözmüşüm o yıllarda ben be:) Oysaki kendimi bildim bileli para nedir ki elimin kiri muamelesi çekerim..Dedim kocişe ben gidiyorum, koştu arkamdan ben de geliyorum madem beni dinlemiyorsun, öleceksek beraber öleceğiz dedi....Aşkı kesssss..

Sonra herkes evlerin yakınlarında durmayalım, sahile gidelim dedi..İndik sahile..Aman Yarabbi, insanlar masaları donatmışlar, hazır yemekler getirtmişler ki bir gör..Kimileri çay demlemişler..Eeee boğaz durmuyor, illa takviye gerek.Biz de eşimle dımdızlak ortada kaldık..Ben de sayın okur, deprem öncesi bir iştahsızım sorma, deprem bir oldu, benim iştah dört nala geri geldi, canım neler çekiyor neler..Meğerimse -bu hikayeyi sonra anlatacağım-, kasabın biri (doktor denmez değil mi böylesine) düşük yaptın demesine rağmen hamileymişim ben..

Müthiş bisküvi çekiyor canım, ondan öncede sadece cacık yiyebiliyordum, deprem sonrası cacığa epey pas vermedim..Eşim gitti ama, bakkallar çoktan boşalmış, ne bisküvisi..Karşımda çay içiyorlar canım, çay çekiyor, eşim bana şaşırıyor, kıtlıktan mı çıktın diye..Değil işte, bir sarsıldım, psikolojim mide tarafına kaydı..Sağolsunlar parkta bize yakın çimenlerde oturan bir teyze bize çay verdi, yeminle bir daha öyle lezzetli çay içmedim ben..

Bir süre sonra Tüpraş' ın patlama ihtimali var uzaklaşabildiğiniz kadar uzaklaşın dediler...Kocaeli' de bir eşim bir ben, nere gidelim..Bize çay veren teyzeler de hayli kalabalık bir aile, ben ağlamaya başladım, teyze dedi ki haydi siz de bizimle gelin, Adapazarı' nın bir köyüne gidiyoruz. Gittik, ne güzel bir aileydi onlar, kızlar, torunlar, gelinler..Köyde tanıdıkları ailenin bahçesine çadırlar kuruldu, orada 3 gün kaldık..Akşamları radyodan alıyorduk deprem haberlerini..

3. günün sonunda döndük Kocaeli' ye ..Evin orada üst komşu kilim atmış dışarı, orada yiyip içiyorlar, onlara katıldık, tam kahvaltı yaparken, kayınpederim geldi memleketten..O akşam kayınpederimle ben memlekete gittik, otogar ana baba günüydü, sağolsun bir bileti çift kişiye satmaktan geri kalmamıştı firmalar, tıklım tıklım bindik otobüse..

Oturduğumuz ev önce ağır hasarlı, sonra orta hasarlıya döndü..

Ben bir süre kaldım memlekette, hamilelik rutin kontrolü için gittiğim doktorda Kocaeli' de ilki kadar büyük olmayan bir deprem olduğu haberi geldi, tansiyonum çıktı, dr. hemen cep telini alıp eşime ulaştı da beni rahatlattı...

Şimdi diyeceğim o ki, şiddetli deprem yaşayan insanların psikololojileri farklı olabilir o sıralarda, adam ölümden dönmüş, yakınını kaybetmiş, hani çadırları talan ettiler ya gördük TV' de, hoş değil ama, çok da değil...Yeteri kadar yollarsan niye talan edilsin?

Sonra yardım yapıp da bunu duyuran firmaları eleştirenler var , gidin kardeşim işinize, yeter ki yardım yapılsın,  arkasına önüne bakmayın..Sonra twitterdan sürekli çağrı yapıyoruz firmalara, ee bazı firmalar da bilgi amaçlı, yaptık diyor, ne var bunda, hiç yapmamasından çok evladır..

Gün yardım günüdür, Hz. İbrahim' in içine atıldığı ateşi söndürmek için su taşıyan karınca ne demiş=

HİÇ DEĞİLSE TARAFIM BELLİ OLUR...NOKTA.....

9 yorum:

  1. daha öncekileri de şimdikini de yaşayanlara çok geçmiş olsun
    geçmiş, gitmiş olsun bir daha geri gelmemek üzere inşaAllah

    ne güzel dedin...yardım yapılsın da...gerçi daha güzel koordine edilse herkes faydalansa daha bir güzel olur ya bu da birşeydir diyorum ben de...

    çadır dedin de...dün akşam haberlerde dinledim branda fiyatlarında %700 artış olmuş...yine fırsat, yine fırsatı ganimet bilip kendine göre avantaja çevirenler :(
    ne denir ki böylelerine...

    YanıtlaSil
  2. Gözlerim dolu dolu okudum yazını, ellerine sağlık. Benim eşim de Sapanca'lı, komşularının cesetlerini enkazlardan çıkarmışlar hep... O da çok fena oluyor bu olayları okudukça, gördükçe...
    Diyor ki, evi sağlam olan komşular evlerini açsa, marketleri mallarını dağıtsa mahalleliye sıkıntı olmaz. Zira Sapanca'da deprem zamanı yıkılan evlerden cesetler çıkarken evi sağlam olanlar evlerini, bahçelerini açmış. Ahşap ahırı olan, orada misafir etmiş, hele mahalle marketi tüm malını dağıtmış mahalleliye... Hiç sıkıntı çekmemişler.
    Bence de hem firmalar hem bireyler maddi veya manevi yardım etmeli. Sadece direkt malını veya yardımını göndermek varken, canlı yayına bağlanıp, benden bilmem kaç tır bilmem ne gönderdim diyenler bana çok şık gelmiyor. Ama hiç yardım edilmemesindense, böyle göstere göstere yapılması daha iyi tabii... Evet sevapları deşifre olur ama diğerlerine de örnek olur belki. Sırf rekabetten dolayı, diğer firma da yardıma başlasa fena mı olur...
    Bir de bireylerin hangi hesaba havale yaptığını, koliye kaç adet hangi üründen koyduğunu açıklamasına da gerek yok bence. Zaten her yerde gerekli ürünlerin listesi yazıyor.Örnek alacak olanlar o listelerden bakabilirler diye düşünüyorum. Yine de bu yüzden kimseyi kınamıyorum. Açıktan ya da gizli, yardım yapan herkesten Allah razı olsun. Twitter'da retweet ettiğim bir tweetten sonra hem oradan bir tweet atmıştın, hem de bu yazını görünce ben kendi adıma açıklamak istedim. Böylesi bir günde kimse tarafından yanlış anlaşılmak istemedim.
    Allah hiç birimize tekrarını ve beterini yaşatmasın.

    YanıtlaSil
  3. ne güzel anlatmışsın reyhanım.insan yaşamadıkça bilemiyor tabi.ben de deprem olduğunda acaba annemleri uyandırsam mı uyandırmasam mı ikileminde kalıyorum.sismograf gibi hatunum:)))zart zurt her depreme uyanırım ben gece:)uyandırsan bir dert uyandırmasan bir dert.e bi de doğu anadoludayım ben,1.derece deprem alanı olan bir ilde.zaten sürekli sallanıyoruz.bugün bile evden çıkarken gözüm arkadaydı.Allah korusun bi deprem olsa ev yıkılırsa annemler,kardeşim uyuyorken ne yaparlar diye.babamın zaten kulakları tam duymuyor,annemin de bazen uykusu ağır oluyor.kardeşimin ise yattığı yer hayat üçgeni oluşturmaya müsait değil.tövebe tövbe sabah sabah neler geldi aklıma yaff:( Allah bi daha böyle kötü günler böyle acılar göstermesin milletimize...

    YanıtlaSil
  4. Merhaba,ne güzel anlatmışsın,okurken gözlerimdan damlalar akıverdi,tutamadım kendimi,felaketler hepimiz için,bugün Van'a,yarın İzmir'e,önemli olan destek olmak,kol kanat gerebilmek birbirimize...

    YanıtlaSil
  5. İnsan yaşadığı sıkıntıyı zor anlarını böyle afet durumlarını espiri yaparak anlatabiliyorsa aşmış demek oluyormuş..Dedi sabah Üstün Dökmen tv de.
    Sen yine kendi hoş üslubunla öyle samimi anlatmışsın ki Allah'ım sabır diliyorum..Hepinize hepimize..Zor günler,dediğin gibi amaç reklam olsun yada başka her neyse yeter ki yardımlar esirgenmesin.

    YanıtlaSil
  6. Siyasetcilerin yapamdığı işi böyle bir felaket yapıyor güneyinden batısından herkes yardıma koşuyor oraya bunlar çok önemli şeyler birlik beraberlik zamanı.reklamını da yapan yapsın iş görülsünde

    YanıtlaSil

  7. Aynur (Küçük Hala),aminnnn,maalesef gerçekler acı..

    Tannesi,ah canım benim, sağolasın.Haklıısn canım..

    gülümse,amin canım amin,Allaha emanetiz.

    Glow Twist,teşekkürler..Aynen..

    zeynep,oo aştın diyosun yani, sağolasın:) Amin

    Senem,evet güzel bir beraberlik oldu..


    YanıtlaSil
  8. Merhabalar ,oğlunuzla Özdilek sinemasında izlediğiniz filmi anlattığınız yazınızdan bu yazınıza ulaştım..Bende Kocaeli'de oturuyorum...Depremide yaşadım,hatta enkazdan çıktım..Depremde kayınvalidem ve kayınpederimi kaybettik,komşularımın çoğunu kaybettik..Sitemiz tamemen çöktü..Hani yazmışsınızya ,deprem sabahı insanlar sahilde masalarda çay içip birşeyler yiyor diye..Deprem sabahı annem tavla oynayan insanlara bile rastlamış..Gölcük,başiskele,yeniköy deprem sabahını acı ve ölümle karşılarken malesef İzmit merkez tavla oynarak,parklarda sohbet ederek karşıladı..İçime en çok dokunan da bu oldu..Şükür sizin eviniz yıkılmamış,ben evladıyla bir damla su için konuşa konuşa ölen komşularımı bilirim..Allahım bir daha yaşatmasın..Evimin her odasında fener,ışıldak mevcut.Sizin fobinizide çok iyi anlıyorum,çünki karanlık bir yerde bende duramam..Velhasıl inşallah bir daha yaşamayız..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok geçmiş olsun hepimize, ölenlerimize Allah rahmet eylesin.Güzel günlere inşallah..

      Sil

☼ Reyhan'a Yorum Bildir ☼

UNUTMA

Öleceğimiz son günden bugüne bir perspektifle bakacak olsaydık,kararlarımız çok farklı olurdu.(Leadbeater)