Halen okumakta olduğum Gabriel Garcia Marquez'e ait Yüzyıllık Yalnızlık kitabının bir yerinde kraliçe olan ninenin "Soğan demetini keserken kokudan rahatsız olup öldü" ğünden bahsediliyor.
Kokuya karşı benim hassasiyetim de bu düzeydedir neredeyse..Bazıları bu huyuma kızıyor, ama yapacak bir şey yok.Hele ağız kokusu hele ağız kokusu, beni öldür daha iyi..
Lütfen toplum içine çıkınca güzel kokalım, yegane isteğim budur....
ha ha ha ne tatlı bir detaya dikkat etmişsin bazen toplu taşıma araçları dayanılmaz oluyor bu yüzden yapacak fazla birşey yok galiba ağız kokusu için sakız ay bilemedim şimdi : )
Çok yerinde bir istek olmuş. Özellikle beyler nolur hergün duş alın ya parfüm deodarant diye birşeyler icat edilmiş onlara bi göz atın!!:)
YanıtlaSilSevgilerimle
Sümeyra
birdilimportakal.blogspot.com
neden korkma diye diye okudum başlığı ve yazıyı okuduktuktan sonra anladım kokmayın yazdıgını? :))
YanıtlaSilBu kitabı çok merak ediyorum. Kütüphanede bulamadım Elime geçerse hemen alıp okuyacağım. :)
YanıtlaSilKoku konusunda haklısınız.
o ağız kokusu özellikle sabahları otobüste :( aman yarabbi ölümcül :( Git iki lokma bi şey diyesim geliyor :)
YanıtlaSilAynı ben, türlerine cinslerine göre ayırabilirim kokuları, en fenası ter ama...
YanıtlaSilkoku benimde hassas olduğum bir nokta.
YanıtlaSilhiç dayanamam.
kesinlikle dikkat edilmeli. sağlığım ve başkalarının sağlığı açısından.
Tamam abla :))
YanıtlaSilSen ne dersen o olur :)
ha ha ha ne tatlı bir detaya dikkat etmişsin bazen toplu taşıma araçları dayanılmaz oluyor bu yüzden yapacak fazla birşey yok galiba ağız kokusu için sakız ay bilemedim şimdi : )
YanıtlaSilHay yaşa canom. Yaz kış kokarca gibi kokan insanlardan nefret ediyorum. Evdeki kedim bile mis gibi kokarken, kokan insanlara tahammül edemiyorum.
YanıtlaSil