Geçen hafta Sevgili Aylin Hanım' dan Algida Çorlu Fabrikası’na katılım ile ilgili bir davet aldım.O haftada aksi gibi migrenim tutmuştu ama, gezi gününe kadar geçer ümidiyle kabul ettim.Zira 5,5 yaşındaki oğluşum Metem için de harika bir gezi olacaktı bu..
Bu yıl henüz daha izne bile çıkmamış olan ben bu durumu, leyleği bırak havada, dağda, kırda, bayırda bile görmemiş olmama bağlıyordum.İçimden de gelmiyordu açıkcası bir yerlere gitmek, evde kalmak daha cazipti benim için nedense.Hatta 5 temmuzda aldığımız izin kararını bile erteledim bu psikolojiyle.
İşte Algida daveti bir kızılderili olsaydınız lakabınız ne olurdu sorusuna "tabii ki oturan boğa" cevabı dışında verebilecek bir cevabı olma şansı doğurdu bana:)
Bu harikülade gezi için Aylinciğime ve Algida' ya kocaman teşekkürlerimi gönderiyorum.
İstanbul dışında oturduğumuz için gezi sabahı sevgili oğluşum katılacağı gezinin hariküladeliğini kestirmiş olmalı ki, sabahın 6' sında tek bir Metecim dememle uyandı.Çabucak hazırlandık, otobüse bindik.Tam da vaktinde Kadıköy' de Algida otobüsünün olduğu yerdeydik.Bizim otobüsün sorumlusu Excel İletişim Danışmanlığından Cengiz Bey' le tanıştık, ilgileri için teşekkürler kendisine..
Ben otobüs çok dolu olur, Metemi (Metehan) kucağımda oturtmak durumunda kalabilirim diye yanıma gazete almamıştım ama, gazetesiz yolculuk da benim için zordu.Ahhh otobüse bir baktım günlük bir sürü sıfır gazete bizi bekliyordu.Daha oracıkta gönlüm fethedilmişti.Üstelik en öne oturma şansımız da oldu, oğluş bir koltuğa sevgili annesi ben diğer koltuğa.
Bu benim bloggerların katıldığı ilk etkinliğimdi.Tanıdığım pek kimse yoktu.Ama ben bir blog müptelası olarak katılımcı blogların çoğunu biliyordum, mutlaka bloglarına bir uğramışlığım vardı.
Bu benim bloggerların katıldığı ilk etkinliğimdi.Tanıdığım pek kimse yoktu.Ama ben bir blog müptelası olarak katılımcı blogların çoğunu biliyordum, mutlaka bloglarına bir uğramışlığım vardı.
Nitekim yan tarafta Lezzetibol bloğunun hoş mu hoş sahibesi Tijen Hanım ve dünya tatlısı oğlu Egemen oturuyordu.Egemen ve Metecik zaman zaman biz anneleri bunaltmadı değiller yolculuk sırasında ama bunlar da anne olmanın bonusları değil mi?
Otobüs hareket ettikten sonra çay/kahve ve poğaça/açma ikramı da hoş bir jest oldu.Sonrası oğluş uyudu genelde yol boyunca, ben gazete kurdu ise tam 3 gazeteyi yol boyunca tüm ekleriyle devirdim.Önemli bulduklarımı not alaraktan, bayılıyorum bu gazete okuma sevdama.
Çorlu güzergahına bu benim ilk gidişimdi.Yol boyunca etrafı da kestim tabiii..Genelde ayçekirdeği/günebakan tarlaları hakimdi yola resimlerde görüldüğü üzre..Ben de çok severim onları.Hatta bir anım da vardır onlarla ilgili bir başka yazımda anlatırım onu da..Bu yazı çok uzadı farkındayım.Devamı bir sonraki postda olsun o vakit...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
☼ Reyhan'a Yorum Bildir ☼